14 Ocak 2016 Perşembe

Albayların Özlük Hakların da düzenleme TBMM kabul edildi.

EAHP Ayhan BAYIRLI 14 Ocak 2015
Kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi ve 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla subaylıktaki 28,29 ve 30'uncu hizmet yıllarını dolduran personelden ,29 şubat 2016 tarihine kadar emeklilik talebinde bulunanlara belirlenen miktar kadar ikramiye ödenmesi ilişkin ususlarla ilgili 2/ 338 sayılı kanunun 4 ncü maddesi bazı değişikliklerle kabul edildi.
MECLİS KONUŞMA TUTANAKLARI AŞAĞIYA EKLENMİŞTİR.












Kapanma Saati: 23.12
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 23.28
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet Akif HAMZAÇEBİ
KÂTİP ÜYELER : Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), Zihni AÇBA (Sakarya)
------0-----
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27'nci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.
60 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
1.- Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414) ve Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ile 35 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/338) ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 60) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon yerinde.
Hükûmet yerinde.
Sayın milletvekilleri, 5'inci madde üzerinde ikisi aynı mahiyette olmak üzere toplam dört önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın çerçeve 5'inci maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na eklenen geçici 39'uncu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "29 Şubat 2016 tarihine kadar emekliye ayrılma talebinde bulunan albaylardan," ibaresinin "Yüksek Askeri Şura tarafından emekliye ayrılmasına karar verilen albaylardan," şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Coşkun Çakır Ramazan Can Haydar Ali Yıldız
Tokat Kırıkkale İstanbul
Mehmet Doğan Kubat Osman Aşkın Bak Hüseyin Özbakır
İstanbul Rize Zonguldak
Gökçen Özdoğan Enç Hakan Çavuşoğlu Abdurrahman Öz
Antalya Bursa Aydın
Mehmet Demir Recep Şeker
Kırıkkale Karaman
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414) ve Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ile 35 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Kadim Durmaz Bihlun Tamaylıgil Lale Karabıyık
Tokat İstanbul Bursa
Dursun Çiçek Selin Sayek Böke Mahmut Tanal
İstanbul İzmir İstanbul
Yakup Akkaya
İstanbul
Madde 5- 27/71967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 39- Bu Kanunun kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi olmak kaydıyla, 29 Şubat 2016 tarihine kadar emekliye ayrılma talebinde bulunan albaylardan, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla subaylıkta;
a) 30 uncu fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 5,5 katı,
b) 29 uncu fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 11 katı,
c) 28 inci fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 16 katı,
herhangi bir vergiye tabi olmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından emekli ikramiyesi olarak ayrıca ödenerek 50 nci maddenin (a) bendine göre 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla kadrosuzluktan emekliye sevk edilirler. Bunlardan, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla bir üst rütbeye terfi ettirilenler hakkında talepleri halinde emeklilik işlemi uygulanmaz. Fiili hizmet sürelerinin hesaplanmasında, 14 üncü ve 109 uncu maddeleri gereğince subay nasbedilenler ile Harp Okulu öğrenim süresinden yıl olarak fazla okuyarak fakülte ve yüksekokulları bitirenler işlem gördükleri benzeri harp okulu mezunları ile birlikte değerlendirilmeye tabi tutulur.
84
Bu durumdaki personel, istedikleri sürece ve azami emsallerinin 31'inci fiili hizmet yılını tamamladıkları yılın 30 Ağustos tarihine kadar, emekliye ayrıldıkları rütbe ve kıdem üzerinden 3/1/1961 tarihli ve 205 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanununa göre hesaplanacak aidat her ay düzenli olarak kendileri tarafından ödenmek kaydıyla Ordu Yardımlaşma Kurumu üyeliklerini devam ettirebilirler."
BAŞKAN - Şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyette bulunduğundan önergeleri birlikte işleme alacağım.
Taleplerine hâlinde önerge sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim veya gerekçelerini okutacağım.
Şimdi aynı mahiyetteki önergeleri okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 5'inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
İdris Baluken Mizgin Irgat Abdullah Zeydan
Diyarbakır Bitlis Hakkâri
Berdan Öztürk Erol Dora
Ağrı Mardin
Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:
Erhan Usta Mehmet Günal Erkan Haberal
Samsun Antalya Ankara
Mehmet Parsak Deniz Depboylu Arzu Erdem
Afyonkarahisar Aydın İstanbul
BAŞKAN - Aynı mahiyetteki iki önergeye Komisyon katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükûmet?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Denizli) - Sayın Başkan, katılmıyoruz.
BAŞKAN - Komisyonun ve Hükûmetin katılmadığı önerge hakkında konuşma var mı?
Buyurun Sayın Haberal. (MHP sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
ERKAN HABERAL (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında Askerlik Kanunu'yla ilgili bir konuşma yapacaktım yalnız bugünkü olan konuşmalardan sonra kendimin şahit olduğu, bizzat ve tutanaklara geçmesini istediğimi bir hikâyeyi burada hepinizle paylaşmak istedim.
Bu Ermeni iddiaları mevzubahis olduğu zaman, 2005 yılları civarında, Türk bilim adamları bir araya geldi ve dediler ki: "Bu işi siyaset çözemez. Bu işi ancak bilim insanları çözer. Bunun için biz, Ermenistan bilim insanlarıyla oturalım bu işi çözelim. Nasıl çözelim? Arşivleri açalım. Türkiye kendi arşivlerini açsın, Ermenistan devleti kendi arşivlerini açsın. Oturalım, karşılıklı uzlaşalım." Bunun için Türkiye Cumhuriyeti devletinden ve Dışişleri Bakanlığından izin alındı. Ermenistan'ın, Ermenilerin Türkiye'deki dinî liderleriyle, Mesrob Beyefendi'yle görüşme yapıldı, aracı olması rica edildi ve akabinde Ermenistan devleti bunu kabul etmedi. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu iddialarla ilgili bütün arşivlerini açmayı kabul ettiği hâlde Ermenistan devletinin yöneticileri kendi arşivlerini açmadı, reddetti.
Özellikle tutanaklara girmesi bakımından Sayın Başkan, bunu anlatmak istedim.
Değerli milletvekilleri, sözlerimin hiçbir siyasi kaygısı olmadığını belirterek sözlerime başlamak isterim. Bizim kişisel ve parti olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin bekası dışında hiçbir ikbal beklentimiz yoktur. Ancak ecdadımızdan gelecek nesiller adına emanet aldığımız al bayrağı ve vatan topraklarını bizden sonraki nesillere bir bütün olarak devretmek bizlerin boynunun borcudur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu borcu ödemek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağımızı, gözümüzü budaktan esirgemeyeceğimizi ve göğsümüzü siper edeceğimizi bu vesileyle tüm dünyaya ilan etmek isterim.
Dünya tarihinde askerliği şan ve şerefle yazmış tek millet Türk milletidir. Yaradılışlarındaki asalet İslam'ın şerefiyle birleşince askerlik tarihinin unutulmaz destanlarını yazmıştır bu millet. Memleketimizin husumet, çatışma ve kavga ortamına sürüklenip yok olmasına kahraman askerimizle beraber müsaade etmeyeceğiz. Millî değerler ve birlikte yaşama ülküsü etrafında kenetlenerek bölünmeyeceğimizi dosta ve düşmana haykıracağız. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'yi sahipsiz bırakmayacaktır. Hükûmeti de terörle ve nifakla mücadelede samimi olduğu müddetçe sonuna kadar destekleyecektir.
Değerli milletvekilleri, ne söylüyorsak, ne öneriyorsak, ne amaçlıyorsak bu Türk milletinin lehine ve faydasınadır. İnsan hakkı ve özgürlüklerine riayet ve saygı bizlerin mükellefiyetindedir ancak bizim hak ve özgürlüklerimiz durmadan silahlı saldırı altındadır. Vicdanlarına güvendiğimiz, millî duyarlılığa sahip olduklarına itimat ettiğimiz sayın milletvekillerine özellikle sormak istiyorum: Terör örgütlerine ve teröristlere daha nereye kadar müsamaha göstereceğiz? Artık yeter demek için neyi bekliyoruz? Bu ülkede bundan
85
fazla, daha fazla ne felaket olabilir? Yüz binlerce vatan evladının kanı pahasına kurduğu bu Gazi Meclisin çatısı altında terör örgütünün temsilcileri eylem yapma cüretinde bulunuyorsa Suriyeli terörist de gelir, Sultanahmet Meydanı'nda canlı bomba olur, ülkemizi kana bular ve kaosa sürükler.
Değerli milletvekilleri, Askerlik Kanunu'nda yapılan değişiklikle albaylarımızın emekliliklerinin teşvik edilmesi usul ve yöntem olarak sağlıklı değildir. Öncelikle bu konunun Silahlı Kuvvetlerin görüşü doğrultusunda, ilgili ihtisas komisyonunda, Millî Savunma Komisyonunda enine boyuna tartışılması gerekirdi. Ülkemizdeki terör ve…
Zamanım bitti. Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Haberal.
Diğer önerge hakkında Abdullah Zeydan, Hakkâri Milletvekili konuşacaktır.
Buyurun Sayın Zeydan, süreniz beş dakikadır. (HDP sıralarından alkışlar)
ABDULLAH ZEYDAN (Hakkâri) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 5'inci maddesi üzerinde verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Albayların ve askerlerin özlük haklarını iyileştirmek, maaşlarını artırmaktan öte, her şeyden önce "Asker, polis, sivil ve bütün insanlarımızın yaşam hakkını nasıl koruyabiliriz? Bu oluk oluk akan kardeş kanını nasıl durdurabiliriz?"i konuşmamız lazım. Bugün bütün Türkiye'de bombalar patlamakta, Kürt illerinde sokağa çıkma yasakları devam etmekte, insanların yaşam hakkı elinden alınmakta, son derece vahim insan hakkı ihlalleri yaşanmaktadır.
Geçen gün basına da yansıdı, Yüksekova'da zırhlı araçlarla elektrik direkleri devriliyor ve bu da gösteriyor ki oradaki halkı zor durumda bırakmak için bunlar yapılmaktadır. Yine, dün Yüksekova'da panzerler 70 yaşında, hacı olan Hacı Hasan Han adlı amcamızı ezmiş ve öldürmüştür. Bu hukuksuzluklar karşısında Hükûmet bütün iyi niyetli çağrılara kulaklarını tıkamıştır. Geçmişte de buna benzer hükûmet yaklaşımları olmuştur. Geçmişteki Anavatan iktidarına şimdiki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan şöyle demiştir: "İktidara geldiği günden bu yana bu Hükûmet Güneydoğu Anadolu'da, Türkiye'mizin genelinde acaba kaç bin kişinin katline hükmetti? Ben size söyleyeyim mi? Bu Hükûmet yargılayarak öldürmez, yargılamadan öldürür. Bunların sıfatı budur. Güneydoğu'daki insanlar yargılanmadan katledilmişlerdir. Evet, bunların içerisinde suçlu olan yok mu? Evet, amenna olabilir, vardır. Onları bulursun, yargılarsın ve ondan sonra da hükmedersin." Demek ki hükûmetlerin böyle söylemlere karşı kulaklarını tıkamak gibi ortak bir özelliği var. Bugün Türkiye'de ve Kürt illerinde aynı hukuksuz uygulamalar devam etmektedir ne yazık ki.
Değerli milletvekilleri, çok güzel bir atasözümüz var: "Bir musibet bin nasihatten daha iyidir." Bugün Türkiye'de yaşananların hepsi geçmişte yaşanmıştır ve Türkiye'ye bir şey kazandırmadığı ortaya çıkmıştır. 50 bin insanımızın hayatına mal olmuştur ve bunun bir çözüm olmadığı ortaya çıkmıştır ki geçmişte çözüm ve barış süreci başlamıştır. O dönemde şimdiki Sayın Cumhurbaşkanının Ağrı'da yaptığı bir konuşmayı sizinle paylaşmak istiyorum. Basına çok yansımamış ama şu anda, 2011'den önce gittiğim AK PARTİ Şemdinli İlçe Başkanlığının duvarına da asılı bir yazıdır. Aynen şunu söylüyor Sayın Cumhurbaşkanı: "Hem askerin annesi hem PKK'lının annesi oğlunun mezarına gidip bir Fatiha, bir Yasin okuyorsa her iki cenazeye de cemaat saf tutup namaz kılıyorsa bu akan kan kardeş kanıdır.
Değerli arkadaşlar, AKP'nin ilk beş yılda, 2002-2007 arası attığı demokratik adımlar Kürtler ve Türkiye'deki bütün halklarda büyük karşılık bulmuş, Hakkâri'de 2007'de 2 milletvekili çıkarabilmiştir. 2008 yılında cemaatin valileri tarafından Nevruz'da halka karşı saldırılar başlatılmış, Yüksekova'da 3 insanımız katledilmiş, Van'da yaşlı annelerimiz üst üste atılarak polisler tarafından acımasızca coplanmış ve bu güvenlikçi politikalarla 2009'da "KCK" adı altında siyasi tutuklamalar başlamış ve o zamanki AKP'nin içerisindeki vekilleri bu uygulamaları desteklemiş, cemaatin ekmeğine yağ sürmüştür. AKP'yi Hakkâri'de öyle bir hâle getirmişlerdir, âdeta halkın iradesiyle dalga geçerek Hakkâri'ye dışarıdan milletvekili atamak zorunda bırakılmıştır. O zaman da yapılanların yanlış olduğunu bilen, gören bir sürü milletvekili sesini çıkaramamıştır. Eğer o günlerde Başbakanı cesaretle uyarabilselerdi bugün eminim Cumhurbaşkanının en çok değer verdiği insanlar olurlardı. Bugün de aynı şeyler yaşanıyor. Eminim ki AKP'nin içerisinde bugün yaşananların çok yanlış olduğunu gören arkadaşlar vardır. Bugün o insanların cesaretle bu sürecin bir an önce sona ermesi için görüşlerini dile getirmeleri gerekiyor.
Bugün 11 milyon insanın Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için imza verdiğini ve "Benim irademdir." dediğini herkes bilmektedir. Hükûmetin en kısa zamanda diyalog ve müzakere için Sayın Öcalan'la görüşmesi ve demokratik siyaset yolunun açılması gerekmektedir.
Değerli arkadaşlar, son olarak… Demin de Sayın Naci Bostancı da bahsetti. Türkiye dışında hayatını…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
86
ABDULLAH ZEYDAN (Devamla) - …kaybeden, IŞİD terör örgütüne karşı savaşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığını söylemişti. Ama ben bugün Hakkâri İnsan Hakları Derneğinden aldığım bilgiye göre Hakkârili olup vahşi terör örgütüne karşı Kerkük'te, Şengal'de hayatını kaybeden ama kendi ülkesinin toprağına girişi engellenen ailelerin müracaatlarının olduğunu da biliyorum. Bu açıdan da gerekli duyarlılığın gösterilmesini diliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Zeydan.
Aynı mahiyetteki iki önergeyi oylarınıza sunuyorum…
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Karar yeter sayısı istiyoruz.
BAŞKAN - Karar yeter sayısı talebi vardır, karar yeter sayısını arayacağım.
Önergeleri kabul edenler… Kabul etmeyenler…
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Yani oylama istediğimiz zaman yoktu Başkan. Şimdi, adil bir karar değildi yani.
BAŞKAN - Karar yeter sayısı vardır, önergeler kabul edilmemiştir.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, o zaman hiç istemeyelim yani karar yeter sayısı istediğimiz zaman yoktu ama ısrarla bekleyince dışarıdan geliyorlar, bu durumda bizim de karar yeter sayısı istememizin bir anlamı kalmıyor, bir süre de tanımlamadınız çünkü.
BAŞKAN - Sayın Baluken, sağdaki kâtip üye arkadaşımız "Karar yeter sayısı vardır." dedi.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Ama orada tarafsız davranmak zorunda.
BAŞKAN - Sayın Açba'nın saymasını bekledim, sayımı bitince bana dönüp karar yeter sayısı olduğunu ifade etti.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414) ve Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ile 35 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Dursun Çiçek (İstanbul) ve arkadaşları
Madde 5.- 27/71967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 39- Bu Kanunun kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi olmak kaydıyla, 29 Şubat 2016 tarihine kadar emekliye ayrılma talebinde bulunan albaylardan, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla subaylıkta;
a) 30 uncu fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 5,5 katı,
b) 29 uncu fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 11 katı,
c) 28 inci fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 16 katı,
herhangi bir vergiye tabi olmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından emekli ikramiyesi olarak ayrıca ödenerek 50 nci maddenin (a) bendine göre 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla kadrosuzluktan emekliye sevk edilirler. Bunlardan, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla bir üst rütbeye terfi ettirilenler hakkında talepleri halinde emeklilik işlemi uygulanmaz. Fiili hizmet sürelerinin hesaplanmasında, 14 üncü ve 109 uncu maddeleri gereğince subay nasbedilenler ile Harp Okulu öğrenim süresinden yıl olarak fazla okuyarak fakülte ve yüksekokulları bitirenler işlem gördükleri benzeri harp okulu mezunları ile birlikte değerlendirilmeye tabi tutulur.
Bu durumdaki personel, istedikleri sürece ve azami emsallerinin 31'inci fiili hizmet yılını tamamladıkları yılın 30 Ağustos tarihine kadar, emekliye ayrıldıkları rütbe ve kıdem üzerinden 3/1/1961 tarihli ve 205 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanununa göre hesaplanacak aidat her ay düzenli olarak kendileri tarafından ödenmek kaydıyla Ordu Yardımlaşma Kurumu üyeliklerini devam ettirebilirler."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükûmet?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Denizli) - Sayın Başkan, katılmıyoruz.
BAŞKAN - Komisyonun ve Hükûmetin katılmadığı önerge hakkında konuşmacı var mı, gerekçeyi mi okutayım Sayın Gök?
87
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Çiçek efendim.
BAŞKAN - Sayın Çiçek, buyurun efendim.
Sayın Çiçek, konuşma süreniz beş dakikadır. (CHP sıralarından alkışlar)
DURSUN ÇİÇEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Güvenlik ihtiyacı, en az beslenme ihtiyacı kadar insan hayatında önemli bir ihtiyaçtır. Aslında bu ihtiyacın önemi ancak güvensizlik ortamında belli olur. Bu ihtiyacın önemini anlamak için Suriyelilere, Iraklılara, terörle mücadelenin sürdüğü bölgede güvenlik kuvvetleri ile teröristler arasında kalan vatandaşlarımıza, Suruç'ta, Ankara'da, İstanbul'da yaşam hakkı ihlal edilen insanlara, kişilere sormak gerekir. Bu kapsamda, güvenlik ihtiyacının karşılanması için vatan borcunu ödeyen Mehmetçiklere, canı pahasına görev yapan güvenlik kuvvetlerine karşı vefa ve insanlık borcunu sadece şehit törenlerine katılarak ödemek mümkün değildir. Moral ve motivasyon ile özlük hakları konusunda onlara onurlu bir yaşam sunacak yasal düzenlemeleri yapmak Türkiye Büyük Millet Meclisinin baş görevleri arasındadır.
Şimdi, albaylarla ilgili bir düzenlemeyle ilgili konuşuyorum. 6.500 albaydan yaklaşık 1.075'ini yani 1/6'sını kapsayan bir düzenleme. Tabii, bu düzenlemenin YAŞ'ta -Yüksek Askerî Şûra- alınması önerileri vardı, tartışmaları vardı. Bunun yerine, inisiyatife dayalı, dilekçeyle istifaya dayalı bir insancıl yöntemin seçilmesi, ayrıca emeklilik isteyen personelin bu konuda motive edilmesi için ikramiyeyle -emekli ikramiyesiyle- ödüllendirilmesi insan kaynakları yönetimi biliminde kullanılması gereken yöntemlerdir. Dolayısıyla, bu açıdan olumlu unsurlar içermesine rağmen, bu düzenleme geçici bir düzenlemedir, sonucu şüpheli olan bir düzenlemedir. Ayrıca, kıdemli albay rütbesini almış, emekliliği hak etmiş diğer albayların da, yirmi sekiz yılın altında hizmet süresi olan albayların da bu kapsamda bu yasal düzenlemeden istifade etmesi, teşvik primlerinin, ikramiyelerinin Genelkurmayın teklifine rağmen yüzde 50 oranında düşürülmesi, aynı konuda astsubay kıdemli başçavuşlarda olan yığılmaların, kadro fazlası personelin sorununa çözüm getirmemesi dikkate alındığında, yetersiz bir kanun değişikliğidir.
Her şeye rağmen, geçmiş dönemde yüzlerce askerin, subayın "paralel yapı" denilen örgütün kumpas davalarıyla emekliye zorlanmasından daha insancıl bir yöntemdir. Bu konuda özellikle yargıya açık yöntemlerle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilmiş personelin haklarının korunması, bu konuda yasal düzenleme yapılması, üstsubay ve astsubay, kıdemli başçavuşların görev tazminatlarının verilmesi, uzmanlarla ilgili ek göstergeler, astsubayların görev tazminatları, bu yasama yılının içerisinde canı pahasına mücadele eden güvenlik kuvvetlerine karşı bir sorumluluğumuz olarak düzenlenmesi gereken yasal konulardır. Tabii, bu yasanın geçici olması -zaten başlığında da var- sistemli ve sürekli bir düzenlemeyi içermemesi en büyük zafiyetidir ancak tekrar ifade ediyorum, bu inisiyatifi personelin kendisine bırakması en olumlu yönüdür. Bu konuda teşvik primini esas alan, teşvik maddesini esas alan rakamların Genelkurmayın teklif ettiği şekilde 2 katına çıkarılması personelin talebidir, isteğidir. Bu konuda takdir yüce Meclisindir.
Herkesi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çiçek.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın çerçeve 5'inci maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na eklenen geçici 39'uncu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "29 Şubat 2016 tarihine kadar emekliye ayrılma talebinde bulunan albaylardan," ibaresinin, "Yüksek Askeri Şura tarafından emekliye ayrılmasına karar verilen albaylardan," şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Coşkun Çakır (Tokat) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Uygun görüşle takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Hükûmet?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Denizli) - Sayın Başkan, katılıyoruz.
BAŞKAN - Komisyonun takdire bıraktığı, Hükûmetin katıldığı önerge hakkında söz isteyen?
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) - Gerekçe…
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Önergeyle, kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi ve 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla subaylıkta 28, 29 ve 30'uncu hizmet yıllarını dolduran personel hakkındaki emeklilik kararının Yüksek Askerî Şûra tarafından verilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
88
Önerge kabul edilmiştir.
Önergeyle değiştirilmiş hâliyle maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder