17 Ocak 2016 Pazar

Astsubayların da tazminatı olsun ama adaletli olsun..

EAHP Ayhan BAYIRLI 18 OCAK 2016

Astsubaylara verilmesi düşünülen veya düşünülüp te şu an  nerede olduğu muamma TAZMİNAT'ın içeriği  için bir çok spekülasyon yapılıyor.
2014 tarihin de bakın ne talep etmişiz.


Subay sınıfının aldığı 6 tazminattan en az ikisini asb lar da talep ediyor.

Ama bu talebi karşılarken de lütfen bin dereden su getirerek yapmayın.
Babanızın cebinden bir şey çıkmayacak.

Verilmesi düşünülenler Ülke ekonomisine darbede vurmaz.
ZATEN BİZİM DARBEYLE İŞİMİZDE OLMAZ(!)

  • Hani şu duruma getirmeyin.
  • Uzun boylu olsun,
  • Gözlerinin biri yeşil, diğeri kahverengi olsun,
  • Kilosu 75 boyu boyuma uygun olsun,
  • Saçları geriye taralı olsun ,
  • Cildi bakımlı ,pudrası tam olsun..

İyide böylesini nerede bulacağız?

BİZİM TERİMİZ KOLONYA, TOZUMUZ PUDRA DEĞİL MİYDİ?
SİLAH ARKADAŞIYDIK HANİ ; BİRBİRİMİZİN KUCAĞINDA ÖLÜRSEK SON SUYUMUZU PAYLAŞACAKTIK ?
PAZARA KADAR DEĞİL ,MEZARA KADARDI BİRLİKTELİĞİMİZ NE OLDU DA OLDU İŞİN İÇİNE AKÇELİ İŞLER GİRİNCE DEĞİŞTİK?

ŞİMDİLİK:
BAŞLANGIÇ DERECESİ  9 NCU DERECENİN 2 NCİ KADEMESİ OLMASINI,
EN AZ İKİ TAZMİNATI,
GENEL MAAŞ LAR DA %20 İYİLEŞTİRME İSTİYORUZ.
SONRASINDA:
1 NCİ DERECENİN 4 KADEMESİNİN EK GÖSTERGESİNİ 4800 OLMASINI TALEP EDERİZ.
ZAMANI GELİNCE GERİSİNİ DE YAZARIM.
ÜSTÜME  VE AMİRİME VARSA BANA DA OLMALI ;BANA VARSA ASTIMA DA OLMALI.
BU TALEPLER 1951 YILININ TEMMUZ AYINDAN BUYANA ÖTELENMİŞ ÖZLÜK HAKLARIMIZDIR.
HEMEN,DERHAL,ŞİMDİ OLABİLECEK TALEPLERDİR.

SİLAH ARKADAŞIYSAK;HAVA DA,KARA DA ,DENİZ DE BİRBİRİMİZİ KORUMAK VE KOLLAMAK ZORUNDAYIZ ,BU BAZEN MANEVİ BAZENDE MADDİ OLMALIDIR.

ASB'LARI YENİ KEŞFETMEDİĞİNİZİ GÖSTERİN.BEN UMUDUMU KAYBETMEDİM.BEKLİYORUM...


14 Ocak 2016 Perşembe

Albayların Özlük Hakların da düzenleme TBMM kabul edildi.

EAHP Ayhan BAYIRLI 14 Ocak 2015
Kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi ve 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla subaylıktaki 28,29 ve 30'uncu hizmet yıllarını dolduran personelden ,29 şubat 2016 tarihine kadar emeklilik talebinde bulunanlara belirlenen miktar kadar ikramiye ödenmesi ilişkin ususlarla ilgili 2/ 338 sayılı kanunun 4 ncü maddesi bazı değişikliklerle kabul edildi.
MECLİS KONUŞMA TUTANAKLARI AŞAĞIYA EKLENMİŞTİR.












Kapanma Saati: 23.12
ALTINCI OTURUM
Açılma Saati: 23.28
BAŞKAN: Başkan Vekili Mehmet Akif HAMZAÇEBİ
KÂTİP ÜYELER : Mustafa AÇIKGÖZ (Nevşehir), Zihni AÇBA (Sakarya)
------0-----
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27'nci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.
60 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.
1.- Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414) ve Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ile 35 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/338) ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (S. Sayısı: 60) (Devam)
BAŞKAN - Komisyon yerinde.
Hükûmet yerinde.
Sayın milletvekilleri, 5'inci madde üzerinde ikisi aynı mahiyette olmak üzere toplam dört önerge vardır, okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın çerçeve 5'inci maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na eklenen geçici 39'uncu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "29 Şubat 2016 tarihine kadar emekliye ayrılma talebinde bulunan albaylardan," ibaresinin "Yüksek Askeri Şura tarafından emekliye ayrılmasına karar verilen albaylardan," şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Coşkun Çakır Ramazan Can Haydar Ali Yıldız
Tokat Kırıkkale İstanbul
Mehmet Doğan Kubat Osman Aşkın Bak Hüseyin Özbakır
İstanbul Rize Zonguldak
Gökçen Özdoğan Enç Hakan Çavuşoğlu Abdurrahman Öz
Antalya Bursa Aydın
Mehmet Demir Recep Şeker
Kırıkkale Karaman
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414) ve Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ile 35 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Kadim Durmaz Bihlun Tamaylıgil Lale Karabıyık
Tokat İstanbul Bursa
Dursun Çiçek Selin Sayek Böke Mahmut Tanal
İstanbul İzmir İstanbul
Yakup Akkaya
İstanbul
Madde 5- 27/71967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 39- Bu Kanunun kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi olmak kaydıyla, 29 Şubat 2016 tarihine kadar emekliye ayrılma talebinde bulunan albaylardan, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla subaylıkta;
a) 30 uncu fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 5,5 katı,
b) 29 uncu fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 11 katı,
c) 28 inci fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 16 katı,
herhangi bir vergiye tabi olmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından emekli ikramiyesi olarak ayrıca ödenerek 50 nci maddenin (a) bendine göre 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla kadrosuzluktan emekliye sevk edilirler. Bunlardan, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla bir üst rütbeye terfi ettirilenler hakkında talepleri halinde emeklilik işlemi uygulanmaz. Fiili hizmet sürelerinin hesaplanmasında, 14 üncü ve 109 uncu maddeleri gereğince subay nasbedilenler ile Harp Okulu öğrenim süresinden yıl olarak fazla okuyarak fakülte ve yüksekokulları bitirenler işlem gördükleri benzeri harp okulu mezunları ile birlikte değerlendirilmeye tabi tutulur.
84
Bu durumdaki personel, istedikleri sürece ve azami emsallerinin 31'inci fiili hizmet yılını tamamladıkları yılın 30 Ağustos tarihine kadar, emekliye ayrıldıkları rütbe ve kıdem üzerinden 3/1/1961 tarihli ve 205 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanununa göre hesaplanacak aidat her ay düzenli olarak kendileri tarafından ödenmek kaydıyla Ordu Yardımlaşma Kurumu üyeliklerini devam ettirebilirler."
BAŞKAN - Şimdi okutacağım iki önerge aynı mahiyette bulunduğundan önergeleri birlikte işleme alacağım.
Taleplerine hâlinde önerge sahiplerine ayrı ayrı söz vereceğim veya gerekçelerini okutacağım.
Şimdi aynı mahiyetteki önergeleri okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 5'inci maddesinin tasarı metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.
İdris Baluken Mizgin Irgat Abdullah Zeydan
Diyarbakır Bitlis Hakkâri
Berdan Öztürk Erol Dora
Ağrı Mardin
Aynı mahiyetteki diğer önergenin imza sahipleri:
Erhan Usta Mehmet Günal Erkan Haberal
Samsun Antalya Ankara
Mehmet Parsak Deniz Depboylu Arzu Erdem
Afyonkarahisar Aydın İstanbul
BAŞKAN - Aynı mahiyetteki iki önergeye Komisyon katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükûmet?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Denizli) - Sayın Başkan, katılmıyoruz.
BAŞKAN - Komisyonun ve Hükûmetin katılmadığı önerge hakkında konuşma var mı?
Buyurun Sayın Haberal. (MHP sıralarından alkışlar)
Süreniz beş dakikadır.
ERKAN HABERAL (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında Askerlik Kanunu'yla ilgili bir konuşma yapacaktım yalnız bugünkü olan konuşmalardan sonra kendimin şahit olduğu, bizzat ve tutanaklara geçmesini istediğimi bir hikâyeyi burada hepinizle paylaşmak istedim.
Bu Ermeni iddiaları mevzubahis olduğu zaman, 2005 yılları civarında, Türk bilim adamları bir araya geldi ve dediler ki: "Bu işi siyaset çözemez. Bu işi ancak bilim insanları çözer. Bunun için biz, Ermenistan bilim insanlarıyla oturalım bu işi çözelim. Nasıl çözelim? Arşivleri açalım. Türkiye kendi arşivlerini açsın, Ermenistan devleti kendi arşivlerini açsın. Oturalım, karşılıklı uzlaşalım." Bunun için Türkiye Cumhuriyeti devletinden ve Dışişleri Bakanlığından izin alındı. Ermenistan'ın, Ermenilerin Türkiye'deki dinî liderleriyle, Mesrob Beyefendi'yle görüşme yapıldı, aracı olması rica edildi ve akabinde Ermenistan devleti bunu kabul etmedi. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu iddialarla ilgili bütün arşivlerini açmayı kabul ettiği hâlde Ermenistan devletinin yöneticileri kendi arşivlerini açmadı, reddetti.
Özellikle tutanaklara girmesi bakımından Sayın Başkan, bunu anlatmak istedim.
Değerli milletvekilleri, sözlerimin hiçbir siyasi kaygısı olmadığını belirterek sözlerime başlamak isterim. Bizim kişisel ve parti olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin bekası dışında hiçbir ikbal beklentimiz yoktur. Ancak ecdadımızdan gelecek nesiller adına emanet aldığımız al bayrağı ve vatan topraklarını bizden sonraki nesillere bir bütün olarak devretmek bizlerin boynunun borcudur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu borcu ödemek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağımızı, gözümüzü budaktan esirgemeyeceğimizi ve göğsümüzü siper edeceğimizi bu vesileyle tüm dünyaya ilan etmek isterim.
Dünya tarihinde askerliği şan ve şerefle yazmış tek millet Türk milletidir. Yaradılışlarındaki asalet İslam'ın şerefiyle birleşince askerlik tarihinin unutulmaz destanlarını yazmıştır bu millet. Memleketimizin husumet, çatışma ve kavga ortamına sürüklenip yok olmasına kahraman askerimizle beraber müsaade etmeyeceğiz. Millî değerler ve birlikte yaşama ülküsü etrafında kenetlenerek bölünmeyeceğimizi dosta ve düşmana haykıracağız. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'yi sahipsiz bırakmayacaktır. Hükûmeti de terörle ve nifakla mücadelede samimi olduğu müddetçe sonuna kadar destekleyecektir.
Değerli milletvekilleri, ne söylüyorsak, ne öneriyorsak, ne amaçlıyorsak bu Türk milletinin lehine ve faydasınadır. İnsan hakkı ve özgürlüklerine riayet ve saygı bizlerin mükellefiyetindedir ancak bizim hak ve özgürlüklerimiz durmadan silahlı saldırı altındadır. Vicdanlarına güvendiğimiz, millî duyarlılığa sahip olduklarına itimat ettiğimiz sayın milletvekillerine özellikle sormak istiyorum: Terör örgütlerine ve teröristlere daha nereye kadar müsamaha göstereceğiz? Artık yeter demek için neyi bekliyoruz? Bu ülkede bundan
85
fazla, daha fazla ne felaket olabilir? Yüz binlerce vatan evladının kanı pahasına kurduğu bu Gazi Meclisin çatısı altında terör örgütünün temsilcileri eylem yapma cüretinde bulunuyorsa Suriyeli terörist de gelir, Sultanahmet Meydanı'nda canlı bomba olur, ülkemizi kana bular ve kaosa sürükler.
Değerli milletvekilleri, Askerlik Kanunu'nda yapılan değişiklikle albaylarımızın emekliliklerinin teşvik edilmesi usul ve yöntem olarak sağlıklı değildir. Öncelikle bu konunun Silahlı Kuvvetlerin görüşü doğrultusunda, ilgili ihtisas komisyonunda, Millî Savunma Komisyonunda enine boyuna tartışılması gerekirdi. Ülkemizdeki terör ve…
Zamanım bitti. Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Haberal.
Diğer önerge hakkında Abdullah Zeydan, Hakkâri Milletvekili konuşacaktır.
Buyurun Sayın Zeydan, süreniz beş dakikadır. (HDP sıralarından alkışlar)
ABDULLAH ZEYDAN (Hakkâri) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 5'inci maddesi üzerinde verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Albayların ve askerlerin özlük haklarını iyileştirmek, maaşlarını artırmaktan öte, her şeyden önce "Asker, polis, sivil ve bütün insanlarımızın yaşam hakkını nasıl koruyabiliriz? Bu oluk oluk akan kardeş kanını nasıl durdurabiliriz?"i konuşmamız lazım. Bugün bütün Türkiye'de bombalar patlamakta, Kürt illerinde sokağa çıkma yasakları devam etmekte, insanların yaşam hakkı elinden alınmakta, son derece vahim insan hakkı ihlalleri yaşanmaktadır.
Geçen gün basına da yansıdı, Yüksekova'da zırhlı araçlarla elektrik direkleri devriliyor ve bu da gösteriyor ki oradaki halkı zor durumda bırakmak için bunlar yapılmaktadır. Yine, dün Yüksekova'da panzerler 70 yaşında, hacı olan Hacı Hasan Han adlı amcamızı ezmiş ve öldürmüştür. Bu hukuksuzluklar karşısında Hükûmet bütün iyi niyetli çağrılara kulaklarını tıkamıştır. Geçmişte de buna benzer hükûmet yaklaşımları olmuştur. Geçmişteki Anavatan iktidarına şimdiki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan şöyle demiştir: "İktidara geldiği günden bu yana bu Hükûmet Güneydoğu Anadolu'da, Türkiye'mizin genelinde acaba kaç bin kişinin katline hükmetti? Ben size söyleyeyim mi? Bu Hükûmet yargılayarak öldürmez, yargılamadan öldürür. Bunların sıfatı budur. Güneydoğu'daki insanlar yargılanmadan katledilmişlerdir. Evet, bunların içerisinde suçlu olan yok mu? Evet, amenna olabilir, vardır. Onları bulursun, yargılarsın ve ondan sonra da hükmedersin." Demek ki hükûmetlerin böyle söylemlere karşı kulaklarını tıkamak gibi ortak bir özelliği var. Bugün Türkiye'de ve Kürt illerinde aynı hukuksuz uygulamalar devam etmektedir ne yazık ki.
Değerli milletvekilleri, çok güzel bir atasözümüz var: "Bir musibet bin nasihatten daha iyidir." Bugün Türkiye'de yaşananların hepsi geçmişte yaşanmıştır ve Türkiye'ye bir şey kazandırmadığı ortaya çıkmıştır. 50 bin insanımızın hayatına mal olmuştur ve bunun bir çözüm olmadığı ortaya çıkmıştır ki geçmişte çözüm ve barış süreci başlamıştır. O dönemde şimdiki Sayın Cumhurbaşkanının Ağrı'da yaptığı bir konuşmayı sizinle paylaşmak istiyorum. Basına çok yansımamış ama şu anda, 2011'den önce gittiğim AK PARTİ Şemdinli İlçe Başkanlığının duvarına da asılı bir yazıdır. Aynen şunu söylüyor Sayın Cumhurbaşkanı: "Hem askerin annesi hem PKK'lının annesi oğlunun mezarına gidip bir Fatiha, bir Yasin okuyorsa her iki cenazeye de cemaat saf tutup namaz kılıyorsa bu akan kan kardeş kanıdır.
Değerli arkadaşlar, AKP'nin ilk beş yılda, 2002-2007 arası attığı demokratik adımlar Kürtler ve Türkiye'deki bütün halklarda büyük karşılık bulmuş, Hakkâri'de 2007'de 2 milletvekili çıkarabilmiştir. 2008 yılında cemaatin valileri tarafından Nevruz'da halka karşı saldırılar başlatılmış, Yüksekova'da 3 insanımız katledilmiş, Van'da yaşlı annelerimiz üst üste atılarak polisler tarafından acımasızca coplanmış ve bu güvenlikçi politikalarla 2009'da "KCK" adı altında siyasi tutuklamalar başlamış ve o zamanki AKP'nin içerisindeki vekilleri bu uygulamaları desteklemiş, cemaatin ekmeğine yağ sürmüştür. AKP'yi Hakkâri'de öyle bir hâle getirmişlerdir, âdeta halkın iradesiyle dalga geçerek Hakkâri'ye dışarıdan milletvekili atamak zorunda bırakılmıştır. O zaman da yapılanların yanlış olduğunu bilen, gören bir sürü milletvekili sesini çıkaramamıştır. Eğer o günlerde Başbakanı cesaretle uyarabilselerdi bugün eminim Cumhurbaşkanının en çok değer verdiği insanlar olurlardı. Bugün de aynı şeyler yaşanıyor. Eminim ki AKP'nin içerisinde bugün yaşananların çok yanlış olduğunu gören arkadaşlar vardır. Bugün o insanların cesaretle bu sürecin bir an önce sona ermesi için görüşlerini dile getirmeleri gerekiyor.
Bugün 11 milyon insanın Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için imza verdiğini ve "Benim irademdir." dediğini herkes bilmektedir. Hükûmetin en kısa zamanda diyalog ve müzakere için Sayın Öcalan'la görüşmesi ve demokratik siyaset yolunun açılması gerekmektedir.
Değerli arkadaşlar, son olarak… Demin de Sayın Naci Bostancı da bahsetti. Türkiye dışında hayatını…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
86
ABDULLAH ZEYDAN (Devamla) - …kaybeden, IŞİD terör örgütüne karşı savaşan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmadığını söylemişti. Ama ben bugün Hakkâri İnsan Hakları Derneğinden aldığım bilgiye göre Hakkârili olup vahşi terör örgütüne karşı Kerkük'te, Şengal'de hayatını kaybeden ama kendi ülkesinin toprağına girişi engellenen ailelerin müracaatlarının olduğunu da biliyorum. Bu açıdan da gerekli duyarlılığın gösterilmesini diliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Zeydan.
Aynı mahiyetteki iki önergeyi oylarınıza sunuyorum…
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Karar yeter sayısı istiyoruz.
BAŞKAN - Karar yeter sayısı talebi vardır, karar yeter sayısını arayacağım.
Önergeleri kabul edenler… Kabul etmeyenler…
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Yani oylama istediğimiz zaman yoktu Başkan. Şimdi, adil bir karar değildi yani.
BAŞKAN - Karar yeter sayısı vardır, önergeler kabul edilmemiştir.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, o zaman hiç istemeyelim yani karar yeter sayısı istediğimiz zaman yoktu ama ısrarla bekleyince dışarıdan geliyorlar, bu durumda bizim de karar yeter sayısı istememizin bir anlamı kalmıyor, bir süre de tanımlamadınız çünkü.
BAŞKAN - Sayın Baluken, sağdaki kâtip üye arkadaşımız "Karar yeter sayısı vardır." dedi.
İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Ama orada tarafsız davranmak zorunda.
BAŞKAN - Sayın Açba'nın saymasını bekledim, sayımı bitince bana dönüp karar yeter sayısı olduğunu ifade etti.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/414) ve Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan ile 35 Milletvekilinin; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Saygılarımızla.
Dursun Çiçek (İstanbul) ve arkadaşları
Madde 5.- 27/71967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 39- Bu Kanunun kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi olmak kaydıyla, 29 Şubat 2016 tarihine kadar emekliye ayrılma talebinde bulunan albaylardan, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla subaylıkta;
a) 30 uncu fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 5,5 katı,
b) 29 uncu fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 11 katı,
c) 28 inci fiili hizmet yılını tamamlayacak olanlara, emekliliğe esas aylık tutarının 16 katı,
herhangi bir vergiye tabi olmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından emekli ikramiyesi olarak ayrıca ödenerek 50 nci maddenin (a) bendine göre 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla kadrosuzluktan emekliye sevk edilirler. Bunlardan, 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla bir üst rütbeye terfi ettirilenler hakkında talepleri halinde emeklilik işlemi uygulanmaz. Fiili hizmet sürelerinin hesaplanmasında, 14 üncü ve 109 uncu maddeleri gereğince subay nasbedilenler ile Harp Okulu öğrenim süresinden yıl olarak fazla okuyarak fakülte ve yüksekokulları bitirenler işlem gördükleri benzeri harp okulu mezunları ile birlikte değerlendirilmeye tabi tutulur.
Bu durumdaki personel, istedikleri sürece ve azami emsallerinin 31'inci fiili hizmet yılını tamamladıkları yılın 30 Ağustos tarihine kadar, emekliye ayrıldıkları rütbe ve kıdem üzerinden 3/1/1961 tarihli ve 205 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanununa göre hesaplanacak aidat her ay düzenli olarak kendileri tarafından ödenmek kaydıyla Ordu Yardımlaşma Kurumu üyeliklerini devam ettirebilirler."
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Hükûmet?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Denizli) - Sayın Başkan, katılmıyoruz.
BAŞKAN - Komisyonun ve Hükûmetin katılmadığı önerge hakkında konuşmacı var mı, gerekçeyi mi okutayım Sayın Gök?
87
LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Çiçek efendim.
BAŞKAN - Sayın Çiçek, buyurun efendim.
Sayın Çiçek, konuşma süreniz beş dakikadır. (CHP sıralarından alkışlar)
DURSUN ÇİÇEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Güvenlik ihtiyacı, en az beslenme ihtiyacı kadar insan hayatında önemli bir ihtiyaçtır. Aslında bu ihtiyacın önemi ancak güvensizlik ortamında belli olur. Bu ihtiyacın önemini anlamak için Suriyelilere, Iraklılara, terörle mücadelenin sürdüğü bölgede güvenlik kuvvetleri ile teröristler arasında kalan vatandaşlarımıza, Suruç'ta, Ankara'da, İstanbul'da yaşam hakkı ihlal edilen insanlara, kişilere sormak gerekir. Bu kapsamda, güvenlik ihtiyacının karşılanması için vatan borcunu ödeyen Mehmetçiklere, canı pahasına görev yapan güvenlik kuvvetlerine karşı vefa ve insanlık borcunu sadece şehit törenlerine katılarak ödemek mümkün değildir. Moral ve motivasyon ile özlük hakları konusunda onlara onurlu bir yaşam sunacak yasal düzenlemeleri yapmak Türkiye Büyük Millet Meclisinin baş görevleri arasındadır.
Şimdi, albaylarla ilgili bir düzenlemeyle ilgili konuşuyorum. 6.500 albaydan yaklaşık 1.075'ini yani 1/6'sını kapsayan bir düzenleme. Tabii, bu düzenlemenin YAŞ'ta -Yüksek Askerî Şûra- alınması önerileri vardı, tartışmaları vardı. Bunun yerine, inisiyatife dayalı, dilekçeyle istifaya dayalı bir insancıl yöntemin seçilmesi, ayrıca emeklilik isteyen personelin bu konuda motive edilmesi için ikramiyeyle -emekli ikramiyesiyle- ödüllendirilmesi insan kaynakları yönetimi biliminde kullanılması gereken yöntemlerdir. Dolayısıyla, bu açıdan olumlu unsurlar içermesine rağmen, bu düzenleme geçici bir düzenlemedir, sonucu şüpheli olan bir düzenlemedir. Ayrıca, kıdemli albay rütbesini almış, emekliliği hak etmiş diğer albayların da, yirmi sekiz yılın altında hizmet süresi olan albayların da bu kapsamda bu yasal düzenlemeden istifade etmesi, teşvik primlerinin, ikramiyelerinin Genelkurmayın teklifine rağmen yüzde 50 oranında düşürülmesi, aynı konuda astsubay kıdemli başçavuşlarda olan yığılmaların, kadro fazlası personelin sorununa çözüm getirmemesi dikkate alındığında, yetersiz bir kanun değişikliğidir.
Her şeye rağmen, geçmiş dönemde yüzlerce askerin, subayın "paralel yapı" denilen örgütün kumpas davalarıyla emekliye zorlanmasından daha insancıl bir yöntemdir. Bu konuda özellikle yargıya açık yöntemlerle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilmiş personelin haklarının korunması, bu konuda yasal düzenleme yapılması, üstsubay ve astsubay, kıdemli başçavuşların görev tazminatlarının verilmesi, uzmanlarla ilgili ek göstergeler, astsubayların görev tazminatları, bu yasama yılının içerisinde canı pahasına mücadele eden güvenlik kuvvetlerine karşı bir sorumluluğumuz olarak düzenlenmesi gereken yasal konulardır. Tabii, bu yasanın geçici olması -zaten başlığında da var- sistemli ve sürekli bir düzenlemeyi içermemesi en büyük zafiyetidir ancak tekrar ifade ediyorum, bu inisiyatifi personelin kendisine bırakması en olumlu yönüdür. Bu konuda teşvik primini esas alan, teşvik maddesini esas alan rakamların Genelkurmayın teklif ettiği şekilde 2 katına çıkarılması personelin talebidir, isteğidir. Bu konuda takdir yüce Meclisindir.
Herkesi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Çiçek.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan 60 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın çerçeve 5'inci maddesiyle 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na eklenen geçici 39'uncu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "29 Şubat 2016 tarihine kadar emekliye ayrılma talebinde bulunan albaylardan," ibaresinin, "Yüksek Askeri Şura tarafından emekliye ayrılmasına karar verilen albaylardan," şeklinde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Coşkun Çakır (Tokat) ve arkadaşları
BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU SÖZCÜSÜ FARUK ÇATUROĞLU (Zonguldak) - Uygun görüşle takdire bırakıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Hükûmet?
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI SEMA RAMAZANOĞLU (Denizli) - Sayın Başkan, katılıyoruz.
BAŞKAN - Komisyonun takdire bıraktığı, Hükûmetin katıldığı önerge hakkında söz isteyen?
MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) - Gerekçe…
BAŞKAN - Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
Önergeyle, kadrosuzluktan emeklilik hükümlerine tabi ve 30 Ağustos 2016 tarihi itibarıyla subaylıkta 28, 29 ve 30'uncu hizmet yıllarını dolduran personel hakkındaki emeklilik kararının Yüksek Askerî Şûra tarafından verilmesi amaçlanmıştır.
BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler…
88
Önerge kabul edilmiştir.
Önergeyle değiştirilmiş hâliyle maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Madde kabul edilmiştir.


2008 Mezunu Asb.lar dan Vefa

EAHP Ayhan BAYIRLI 14.01.2016
FEDAKAR VE CEFAKAR ASB.LAR ŞEHİT ARKADAŞLARINI UNUTMADILAR.

















KKK 2008 mezunu astsubaylar şehit devresinin ailesine ev aldı.
Yıllarca aynı kışlada eğitim gören, aynı koğuşta altlı üstlü ya da karşılıklı ranzalarda yatıp kalkan, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen silah arkadaşlarının tutkal sözcüğü “devrem” kardeşten öte demektir. Çünkü orada paylaşılan sırlar, gelecek için umutlar ve iyi günde, kötü günde birlikte olmak için verilen sözler vardır. Nitekim de öyle olur eğitim biter, kuralar çekilir ve herkes vatan toprağının bir köşesinde görevlendirilir ama “devre”ler arası bağ kopmaz, unutulmaz... 
İşte bunun en çarpıcı örneklerinden biri de tüm Türkiye’yi yasa boğan, 16 askerin şehit olduğu Eylül 2015’teki Hakkâri-Dağlıca saldırısından sonra yaşandı. Ve ortaya çıkan tablo da söylendiğinde yürekleri yakan “Dağlıca Türküsü’nün “Sana sıkılan kurşun/Ciğerime saplanır/Bilmem bu acı nasıl/Yüreğimde saklanır” sözleriyle bire bir örtüştü.
Şöyle ki; şehit olan askerlerden Bakım Üstçavuş Okan Taşan’ın (27) Balıkesir’deki Kara Kuvvetleri Astsubay Meslek Yüksek Okulu’ndan dönem arkadaşı ikisi Ankara’da, ikisi doğuda görevli 4 astsubay cenaze töreninin hemen ardından “Devremiz için bir şeyler yapmalıyız” diye harekete geçti. İlk düşünce, yakın arkadaşlar arasında para toplayıp Kurban Bayramı öncesinde aileye destek olmaktı. Ancak bundan “İleriki yıllarda şehit Taşan’ın yetim kalan 5 yaşındaki oğlu Meriç’e pek yararı olmaz” gerekçesiyle vazgeçildi ve Facebook’ta 2008 devresi şahadet ve vefat edenleri anma portalı üzerinden daha kapsamlı bir kampanya başlatıldı. Kafalar karışmasın diye de para yatırılacak hesap iki kişi üzerine açıldı, hesaba aktarılacak paraların da günlük olarak açıklanacağı duyuruldu ve öyle de yapıldı. Sonrasında ise ülkenin, hatta dünyanın dört bir yanına dağılmış 2008 devresi astsubayların katkılarıyla kampanya çığ gibi büyüdü ve 2-2.5 ayda 95 bin lira toplandı. Bu parayla da Ankara Pursaklar Karacaören TOKİ bloklarından bir daire alındı. Yeni yılın ilk haftasında da tapu şehit astsubayın ailesine teslim edildi, ardından da Facebook’ta yayınlandı.

İki şehit daha var
Kampanya kapsamında 2008 yılında Balıkesir’deki Astsubay Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun olan 1800-1900 kişinin yarısına ulaşabildiklerini anlatan, kampanyanın öncülerinden ve halen Hakkâri’de görevli bir astsubay, “Herkes gönlünden ne koptuysa onu verdi, 20-30 lira veren de oldu 300-1000 lira yatıran da. Bunları da şeffaf olsun diye yayınladık” dedi. Sonrasında da hedeflerini şöyle özetledi:
“2008 devresi olarak tüm arkadaşlarımızın dayanışmasıyla bir ilki gerçekleştirdik. Dağlıca Yeşiltaş’ta şehit olan Ali Gümüş ve Van’da şehit olan Kudret Ceylan devremiz için de aynı şeyleri düşünüyoruz.”
Kampanyanın öncülerinden ve halen Ankara’da görevli bir başka astsubay ise ABD’deki devre arkadaşlarından dahi destek geldiğini belirterek şunları söyledi:  
“Şehidimizden bize emanet kalan bir evladımız var. Evin tapusunu yüzde 50 hisseli olarak dedenin ve Okan’ın oğlunun üzerine yaptık. Ayrıca dededen vefat durumunda ya da 18 yaşında sonra çocuğa devri diye noter tasdikli bir vasiyet aldık. Yani ev 18 yaşından sonra tamamen şehidin oğlu Meriç’in olacak. Bugün için de aileye gelir olsun diye de özellikle kiracılı bir ev almayı tercih ettik.”

Devlet erkânı cenazedeydi</div><div>Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi Dağlıca kesiminde PKK’lı teröristlerin mayınlı saldırısında şehit düşen Astsubay Üstçavuş Okan Taşan (27), Kocatepe Camii’nde 10 Eylül 2015 tarihinde düzenlenen törenin ardından son yolculuğuna uğurlanmıştı.
Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, dönemin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve komuta kademesi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bakanlar, milletvekilleri ile çok sayıda asker ve vatandaş da katılmıştı.

12 Ocak 2016 Salı

Asb.İntibakları resmi gazetenin basılmış halinde


EAHP 12 OCAK 2016
ÖNCELİKLE ŞUNU SÖYLEYEYİM.İNTİBAKLAR İÇİN SGK'na DİLEKÇE İLE BAŞVURMAYACAKSINIZ.KONUYA DAİR SGK.nun TEMAD'a GÖNDERDİĞİ YAZI EN SONA EKLENMİŞTİR.
2003 yılı öncesi sınıf okulu mezunu olan Astsubayların,2003 yılı sonrası MYO mezunu astsubayların derece ve kademesine  uyarlanması olarak kısaca izah edilebilecek olan intibaklar,9 OCAK 2016 tarihinde resmi gazetenin web sayfasında yayınlanmıştı.
    Resmi Gazetenin Başbakanlık Basım Evinden alınmış basılmış halini de ben yayımlıyorum.
TÜM MESLEKTAŞLARIMIZA HAYIRLI OLSUN. TAZMİNAT VE BAŞLANGIÇ DERECESİNİN 9 UNCU DERECENİN 2 NCİ KADEMESİ OLARAK HAYATA GEÇİRİLMESİ İÇİN DE MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEKTİR.
BU ÇALIŞMALARLA İLGİLİ NETİCENİN DE EN KISA SÜREDE ALINACAKTIR.
CAMİAMIZA HAYIRLI OLSUN. 

Ayhan BAYIRLI  EAHP Genel Yayın Yönetmeni

https://www.blogger.com/blogger.g?blogID=573954471221623919#editor/target=post;postID=5703280171875099774;onPublishedMenu=posts;onClosedMenu=posts;postNum=0;src=link
YASAMA BÖLÜMÜ

KANUNLAR












EAHP Ayhan BAYIRLI 02 Şubat 2016
MESLEKTAŞLARIMIZA SON KEZ DUYURUDUR.
BAZI İYİNİYETLİ MESLEKTAŞLARIMIZ  ,SON YAPILAN ASB.LARIN İNTİBAKLARIYLA İLGİLİ  SORULAR SORMAKTA VE MERAK ETTİKLERİ KONULARI SORARAK  BUNLARA CEVAP ARAMAKTADIRLAR.
‘’31 Aralık 2015 tarihin de Yüksek Öğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde  kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair 6656 sayılı kanun TBMM Genel Kurulunda Kabul edilmiş;Bahse konu kanun 9 Ocak 2016 tarihinde ve 29588 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
BU KANUNUN 4 NCÜ MADDESİ GEREĞİ:
* EK Cetvel  VIII  den maaş alanlar ile emeklileri , EK Cetvel  VIII A’ya
-- EK Cetvel  VIII  B’den maaş alanlar ile emeklileri  EK Cetvel  VIII  C’ye
intibak ettirilerek;başlangıç dereceleri 9 ncu derecenin 1 kademesi  olmuştur.

** Ek cetvel  VIII ve VIII  B de çalışırken 2 veya daha fazla yüksek okul veya fakülte bitirenler e 6656 SAYILI KANUNLA(intibak) mevcut  derece ve kademesine  2 KADEME eklenerek bir üst dereceye veya kademeye intibak ettirilmiştir.
4 Yıl veya daha fazla okul bitirenlerin başlangıç derecesi 9 ncu derecenin 3 kademesine getirilmiştir.

*** 5802 Sayılı Kanunla, 1951 yılında Asb. Sınıfına geçirilen ler dahil, yasada belirtilen kanunların hükümlerinden yaralanacaktır.

****Derece ve kademelerdeki değişiklikle LİSE MEZUNLARI ASB. MESLEK YÜKSEK OKULU MEZUNU OLMADILAR.Herekesin öğrenimi mevcut haliyle kaldığı gibi , yapılan intibak işlemi sadece  derece ve kademede dir.

***** 6656 sayılı kanunun 4 maddesinin son pragrafın da  bu konuya dair  ödemeler 3 ay içinde sonuçlandırılacaktır maddesi gereği  2016 nın mart ayının son gününe kadar  yapılacak düzenlemeyi beklemek zorundasınız.
******Bu kanundan ,asb.lar  ve asb ‘ken sb ‘lığa geçenlerde yararlanacaktır.
******* Bu kanunla emekli,adi malulük  veya vazife malulüğü alanlar ile bu kişilerden dolayı dul ve yetim aylığı alanlarda yaralanacaktır.
******** Bu kanunun ödemeleri için kuruma başvurmanıza gerek yoktur.
Kurumca ilgililere konuya dair tebligat yapılacaktır.
SAYGILARIMLA
 EAHP GENEL YAYIN YÖNETMENİ AYHAN BAYIRLI